TENCERE DİBİN KARA! KARA TENCERE DİBİN KARA!

Bir dost meclisindeyiz.

Çaylar geliyor, kahveler geliyor, sözler geliyor, hikayeler geliyor, anılar geliyor, geliyor da geliyor.

Derken dost meclisi dağılıyor.

Kala kala iki kişi kalıyoruz, boş fincan kahvelerinin önünde.

İki çay söyleyip son bir dem vuralım derken geceye tamamlamaya kararlıydık.

Oradan buradan, havadan sudan derken konu ciddileşti.

Hayata dair değil ama hayatta insanlara dair ne biliyorsam hepsi alt üst oldu.

Benim doğru bildiklerim ile onun doğru diye anlattıkları koca meydanda bir savaşa tutuştu.

O ana kadar içtiğimiz üç çay, bir kahve bana mısın demedi ama o an içtiğim bardaktaki çayın yarısı bile midemi bulandırmaya yetti.

Çaycıya ‘Ne bu çay midemi bulandırdı?’ demeyi dahi düşünmedim çünkü midemi bulandıranın çay olmadığını net biliyordum.

‘Uzun uzun kamışlar, ucunu boyamışlar’ türküsünü iç sesimle kendimi dinlettirerek anlatılan uzun değil kuyruklu değil, akıl almaz yalanları da dinledim.

Karşımdaki insan meğer ne kadar önemli, ne kadar değerli, ne kadar zengin, ne kadar bilgili, ne kadar haktan ve hukuktan yana, ne kadar insan sever ne kadar iş bitirici, ne kadar yetenekli, ne kadar sezgileri kuvvetli, ne kadar güvenilir insanmış da benim haberim yokmuş.

evrimagaci-org-public-content-media-00b10f16e11b2ee30f246b86f51427c2.jpg

Karşımdaki insanın düşünceleri, fikirleri, bildikleri, gördükleri, duydukları ne kadar doğruymuş da benim haberim yokmuş.

Tamam, kabul ediyorum, dinlerken bir ara kendimi çok salak gibi de hissettim.

Ben bir ara salak hissetmeyi kabul ederim de, arkadaş nasıl bir ruh, akıl ve fikir rahatsızlığı içinde olabilirsin ki, senin dediğin her şey yalanken, sen dediğin her şeyi doğru gibi sunabiliyorsun.

Aynaya baktığında gözün, yüzünü görmüyor mu?

Başını yastığa koyduğunda aklın, uyanık halinde konuştuğun, yaşadığın ve yaşattığın şeylerin hesabını yapmıyor mu?

Hepsinden vazgeçtim, güneş doğduğunda ‘Bugün de ölmedin, yaşıyorum’ diye düşürdüğün o mutlu anında vicdanın hiçbir sızlamıyor?

Dünyaya bir daha gelmeyeceksin, kabul!

Ama bu dünyadan doğru insan olarak da çıkamayacaksın!

Hayırlı cumalar!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.